Birçok insan için gebelik ve doğum sonrası dönem özel ve mutlu bir dönem olarak görülmektedir. Bununla birlikte, çocuğunu kucağına alma beklentisi içindeki annenin, ruhsal bozukluk yaşaması açısından riskli bir dönemdir. Postpartum Ruhsal Bozukluk kavramı, doğum sonrası dönemde ortaya çıkabilen farklı klinik görünümlerdeki ruhsal bozuklukları tanımlayabilmek için kullanılmaktadır. Doğum Sonrası Depresyonu (Postpartum Depresyon) kavramı ise doğumdan sonra ortaya çıkan majör depresif bozukluktur.
Yeni anne olan bireyler, olumlu duyguların tam tersine anksiyete ve depresif yönde duygu durumuna da sahip olabilmektedirler. Yeni doğum yapan anne; bebeğe bakım vermek, bebekle iletişim kurmak, bebeğe güvenli bir çevre oluşturmak, yeni annelik rolünün gerekliliklerini öğrenmek, bebekle ilgili sorunlara çözüm üretmek gibi kaygı uyandırabilen durumlara çözüm üretmelidir. Bu nedenle gebelik ve annelik rolüne geçiş anne için kriz dönemi olabilmektedir.
Doğum sonrası depresyonu, doğumun ardındaki ilk 4 ila 6 hafta içinde yeni anne olmuş kadınlarda görülen fakat genelde tanısı konulmayan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Diğer depresyon bozuklukları ile arasındaki en büyük fark, doğum sonrası depresyonun belirgin kaygı bileşenlerinden oluşmasıdır. Anne olma sorumluluğu ve bu rolle ilgili kaygılar kadının ruhsal uyumunu bozabilir. Doğum sonrası depresyonda olan annelerin %60’ında bebeğe yönelik saldırganlıkla ilişkili düşüncelere rastlanılmaktadır. Genel çerçevede doğum sonrası depresyonun özellikleri yeme, uyku ve aktivitelerde ciddi değişiklikleri kapsamaktadır.
Doğum sonrası dönemde hızlı fizyolojik ve hormonal değişiklikler başta olmak üzere çok yönlü pek çok neden, doğum sonrası depresyonun gelişiminde etkili olabilmektedir. Kadınlar, doğum sonrasındaki dönemde ortaya çıkmakta olan fizyolojik ve psikososyal değişikliklere uyum sağlamada, kendilerinin ve bebeklerinin bakımlarını yapmada zorluk yaşayabilmektedirler. Stresin artış gösterdiği bu dönemde anneye yeterli desteğin verilmesi, konuyla ilgili olarak ailelerin bilgilendirilmesi, doğum sonrası annelerin izlenmesi, oldukça önemlidir. Fakat, doğum sonrası depresyonda olan pek çok kadının yardım almaya ve istemeye gönülsüz oldukları görülmektedir.
Bu dönemdeki hastalarda, obsesif düşünceler ve intihar düşünceleri gibi belirtiler de görülebilmektedir. Doğum sonrasında annede ümitsizlik ve anksiyete nedeniyle intihar isteği uyanabilmektedir. Gebelik ve doğum sonrası dönem, genel dünya nüfusuna bakıldığında kadın intihar oranları için önemli bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda, doğum sonrasındaki ilk senede meydana gelen ölümlerde kendini yaralama davranışı da görülmektedir.
Doğum sonrası depresyon çeşitleri, diğer bağlamdaki depresyonlar ile temelde aynıdır ve işlevselliği önemli oranda etkilemektedir. Doğum sonrası depresyon, kadınların toplum hayatlarındaki sosyalleşmelerini, aile içindeki ve çevresindeki ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, sağlık planlamalarında annelerin ruhsal durumları ile ilgili erken tanı, tedavi ve önleme çalışmalarına yer vermiş ve doğum sonrası depresyonun önemine vurgu yapmıştır.
KAYNAKÇA
WHO (World Health Organization) ,2015 Postnatal Care For Mothers And Newborns: Highlights From The World Health Organization 2013 Guidelines WHO/RHR/15.05, Geneva.
WHO Health Statistics, (2007).(Htp:/Www.Who.IntWhosis/Whostat2007_10highlights.Pdf).
Wisner, K. L., Parry, B. L. Ve Piontek, C. M. (2002). Postpartum Depression. New England Journal Of Medicine, 347(3), 194-199.
Yim, I. S., Stapleton, L. R. T., Guardino, C. M., Hahn-Holbrook, J. Ve Schetter, C. D. (2015). Biological And Psychosocial Predictors Of Postpartum Depression: Systematic Review And Call For Integration. Annual Review Of ClinicalPsychology. 2015;11. i
Zengin, S. (2019). Normal ve Riskli Gebelerin Doğum Sonrası Dönemde Anneliğe Yıldırım Uyumlarının Değerlendirilmesi (Doctoral Dissertation, Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü). Ankara
Stein, A., Malmberg, L. E., Sylva, K., Barnes, J. Ve Leach, P. (2008). The Influence of Maternal Depression, Caregiving, And Socioeconomic Status in The Post-Natal Year On Children’s Language Development. Child Care Health Dev. 34(5):603-12.
Murray, L., Halliıgan, S.L. Ve Cooper, P. J. (2009). Effects Of Postnatal Depression on Mother- Infant Interactions, And Child Development. In: Wachs T, Bremner G (Eds). Handbook Of Infant Development. Wiley-Blackwell, Oxford, UK.
Nur, N., Çetinkaya, Bakır, D. A. ve Demirel, Y. (2004). Sivas iI Merkezindeki Kadınlarda Postnatal Depresyon Prevalansı ve Risk Faktörleri. CỦ Tip Fakültesi Dergisi, 26(2), 55- 59.
Oates, M. (2003). Postnatal Depression And Screening: Too Broad A Sweep. The British Journal Of General Practice, 53(493), 596.
Leigh, B. Ve Milgrom, J. (2008). Risk Factors For Antenatal Depression, Postnatal Depression And Parenting Stress. BMC Psychiatry. 2008;8(1): 24. Lusskin, S. I., Pundiak, T.
M. Ve Habib, S. M. (2007). Perinatal Depression: Hiding In Plain Sight. The Canadian Journal Of Psychiatry, 52(8), 479-488.
Kısa, C. Ve Yıldırım, S.G. (2004). Gebelik Postpartum Dönem ve Ruhsal Bozukluklar.
Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi, 12(4), 3-6.
Comments